İSTANBUL RESİM VE HEYKEL MÜZESİ
KOLEKSİYON SERGİSİ
İstanbul’da güzel sanatlar için bir müze fikri Osmanlı döneminde ortaya çıkmıştır. Sanayi-i Nefise Mektebi kurucusu ve müdürü Osman Hamdi Bey’in çıkardığı okul yönetmeliğinde (1887) resim ile oyma işlere ayrılan bir müzenin kurulmasına ilişkin bir madde bulunur. Osman Hamdi Bey bu müze projesini gerçekleştirmez. Ama onun ölümünden sonra 1910 yılında mektep müdürü olan kardeşi Halil Edhem Bey de bir müze kurmak ve milli ressamların eserleri ile beraber eski üstatların kopyalarını yaptırmak konusunun Osman Hamdi’nin başlıca amacı olduğunu yazar. Halil Edhem Bey Osman Hamdi Bey’in vasiyetin yerine getirmek için büyük bir çaba harcar, bir müze kurmayı başaramaz ama Osmanlı ressamlarının eserleriyle batılı ressamlardan yapılan kopyalar ile Elvah-ı Nakşiye koleksiyonunu oluşturur. Sanayi-i Nefise Mektebi salonlarında 1915’te açılışı yapılan bu koleksiyon İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin başlangıcını oluşturur.
Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk sanat müzesi olan Resim ve Heykel Müzesi Atatürk’ün emriyle 20 Eylül 1937’de Dolmabahçe Sarayı’nın Veliaht Dairesi’nde açılmıştır. 19. yüzyıl Osmanlı modernleşmesinin başlıca örneklerini barındıran ve ilerleyen yıllarda Cumhuriyetin genç sanatçılarının yapıtları ile daha da genişleyeceği ön görülen müze dönemin plastik sanatlar alanında eğitim veren tek kurumu olan Güzel Sanatlar Akademisi’ne (bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) bağlanır. Müzenin Elvah-ı Nakşiye’yi de içeren başlangıç koleksiyonu 1940’lı ve 50’li yıllarda sanatçılardan ve devlet sergilerinden alınan yeni eserlerle zenginleştirilmiş, 1970-75 yılına kadar olan süre içinde yetersiz bütçesine rağmen eser alımına devam edilmiş, son yıllardaki bağışlarla koleksiyon daha da genişlemiştir.
Müzenin yer aldığı Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi yapı olarak Milli Saraylar Dairesi’ne bağlı birinci derecede tarihi bir bina olduğundan ilerleyen yıllarda yangın tehlikesi, eskiyen tesisatın onarımı ve yenileştirilmesi konusunda ortaya çıkan sorunlar nedeniyle aralıklı olarak kapanır.
2012 yılında Meclis Başkanlık Divanı Veliaht Dairesi’nin boşaltılmasına karar verince bütün eserler daha sonra müze yapılması koşuluyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne tahsis edilecek olan Fındıklı’daki 5 numaralı Antrepo’ya gönderilir. Antrepo, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu mimar Emre Arolat’ın projesi doğrultusunda çağdaş bir müze binasına dönüştürülür.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin 1937 yılından bu yana büyük bir özveriyle koruyarak yaşattığı İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonu Osmanlı’nın Batılaşma döneminin ve onun bir devamı niteliğindeki Cumhuriyet yılları sanatının görsel belleğini oluşturur. Yaklaşık 12.000 eserden oluşan koleksiyonu ile İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, çağdaş müzecilik anlayışına göre inşa edilen yeni binasında izleyici ile buluşmaktadır. Müzenin geçmişinde yaşanan çeşitli sorunlar nedeniyle Türk izleyicisinin çoğu Türk resim ve heykelinin 150 yıllık sanat geçmişini yeterince tanıma olanağını bulamamıştır. Müzenin kalıcı koleksiyon sergisi, bu nedenle, olabildiğince fazla eseri sergileyerek bu 150 yıllık tarihin görülmemiş yönlerini ortaya koymayı amaçlamıştır. Müze, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan koleksiyonuyla Türkiye’deki plastik sanatlar alanında eksikliği duyulan bir ölçüt oluşturacaktır.